Türkiyede Futbol En az Futboldur!

 Futboldaki Büyük Resim !

 Büyük resmi görmeliyiz diyenler açısından futbol dünyamızın çok ama çok fazla şey anlattığı kanaatindeyim. Futbolumuza ve orada olup bitenlere dikkatle baktığınız takdirde, göreceklerinizin sadece bir spor dalı ile sınırlı olmadığını aynı zamanda toplumsal hayatımızın ayrılmaz bir parçası olduğunu fark edeceksiniz. Burası öylesine verimli bir alan ki, hiç şüphesiz böyle olduğundan dolayı da ne kulüp yönetimleri bütün şikayetlerine karşın gidiyorlar! Ne de siyasilerle iş birliği içerisindeki futbolun önde gelen aktörleri buraları terk ediyorlar. Tam aksine her defasında biraz daha fazla yerlerini kalıcılaştırmak amacıyla futbol üzerinden prim yapabilmek adına ellerinden geleni yapmayı sürdürüyorlar. Bu ise bir taraftan milyonlarca insanın kendisi için nefes alma imkanı yakaladığı futbolun kirlenmesine yol açarken, öte taraftan futbolun sağaltıcı işlevinin de öne çıkartılmasına yardımcı oluyor

 Futbol Dışında Her Şeyimiz Var!

Futbolumuz ile ilgili yazdıklarımın arkasından zaman zaman hocam ülkemizde futbol kaldı mı? Eleştirilerini alıyorum. Bir bakımdan haklılar ancak tarihe not düşmek adına olan bitenler hususunda da yazmak durumundayım. Türkiye kupası final karşılaşması için seçilen şehrimiz ülkemizdeki futbol sevgisinin en yüksek olduğu kentlerden bir tanesi olan Eskişehir. Buraya kadar her şey çok güzel ancak final karşılaşmasına oynayacak olan takımlardan bir tanesi olan Medipol Başakşehir takımı bir önceki sezonun sondan bir önceki haftasında son dakikada attığı golle 2-1 yenerek Eskişehirspor’un süper ligden düşmesindeki katkısı her nedense unutulmuş! Bizlerin değil ama federasyonda bu planlamaları yapanların dikkat etmesi gereken hususlardan bir tanesi es geçilmiş ve karşılaşmanın ilk yarısında tribünlerde büyük olayların çıkmasında bu meselenin etkisi var

İkinci olarak stadyumlarda güvenlik konusunda her seferinde sınıfta kalmayı sürdürüyoruz. Çünkü biz güvenliği sadece maçın oynanacağı gün içerisinde stadyumun önünde ve içerisinde güvenlik güçlerini oraya yığmak olarak algılıyoruz. Oysa bu çok daha sistematik bir anlayışın hayata geçirilmesi sürecidir ve çok sayıda bilinmez üzerinde hesaplamalar yapılmayı gerektirmektedir.

Racon Keserek Taraftar Olacağını Zannedenler!

Ülkemizdeki taraftarlık kavramının içeriğini bir türlü futbol üzerinden tarif edemediğimiz için, futbolun dışında kalan her şeyle taraftarlığı ilişkilendirmeye ve bunun üzerinden oluşturmaya devam ediyoruz. Futbolun, son derece etkileyici olan kimlik göstergesi olma özelliğini bile tuhaflaştırmayı başardık! Gündelik hayatımızda hiç ama hiç eksik etmediğimiz şiddet duygusu, öylesine dek iliklerimize kadar yayılmış ki, taraftarlığımızı da çoğu zaman şiddetle tanımlar hale gelmişiz.

Tabii burada sürekli olarak ‘kendini bilmezler’ olarak nitelendirilen ve herhangi bir takımın taraftarı olarak görülmedikleri halde, içinde bulundukları durumdan nemalanan da bir kitle var. İşin ilginç kısmı ise herkesin bildiği ama hiç kimsenin gerçeği söyleme cesaretini gösteremediği bir ortam içerisinde, bu kitle azalmıyor tam aksine üremeye devam ediyor. Çünkü bütün düzenlemeler, bu davranışları ortadan kaldırmanın önünü açmak yerine daha da kolaylıkla yapılabilmesine olanak sağlayacak cinsten.

Amaçları maç seyretmek, futbolun yarattığı ortamdan haz almak, eğlenmek değil. Tam aksine maç için stadyumlara gittikleri anlarda bile, gerilimi ortaya çıkartacak ifadeler kullanmaktan çekinmiyorlar. Kendileri gibi düşünmeyen, yaşamayan, davranmayan taraftarların hangi takımdan olursa olsunlar, bu kitleden yana sıkıntıları söz konusu. Bir başka deyişle bu kitlenin rakip olmadığında derdi kendi rakibini yaratmak olduğu gerçeğini idrak etmemiz gerekiyor.

Bu yazı Ahmet Talimciler’in yazdığı TÜRKİYE’DE FUTBOL EN AZ FUTBOLDUR! kitabından alınmıştır.

Futbolda büyük resmi görmek isteyenler Ahmet Talimciler’in yazdığı TÜRKİYE’DE FUTBOL EN AZ FUTBOLDUR! kitabını okuduklarında  Futbolumuza ve orada olup bitenlerin farklı boyutları göreceklerdir .Daha derinlemesine anlayışların izi sürdüklerinde de  futbolu’un sadece bir spor dalı ile sınırlı olmadığını aynı zamanda toplumsal hayatımızın ayrılmaz bir parçası olduğununda ayırdına varacaklardır!

 Ayrıntılı bir inceleme için Ahmet Talimciler’in  TÜRKİYE’DE FUTBOL EN AZ FUTBOLDUR! kitabına  bu bağlantıdan ulaşılabilmektedir.

Türkiyede Futbol En Az futboldur!