Amatör Spor Klüplerinde Etkili Yönetim

Açıklama

Türkiye’de bir spor kulübü olmak neden bu kadar zor?

Spor gönüllülerinin kulübü ayakta tutmak için spor aşkıyla verdiği çabaların karşılığı neden yok?

Neden kulüplerde yeterince sporcu yetişmiyor?

Neden halk spor kulüplerinde değil de fitnes salonlarında spor yapıyor- ya da hiç yapmıyor?

Futbol dışındaki spor dalları neden yaygınlaşamıyor?

Kulüpler, gelişmelerine ve başarılı olmalarına yetecek kadar geliri nasıl elde edebilir?

Akademik yaşamım boyunca bu ve benzeri sorulardan yola çıkarak yaptığım çalışmalarda, Türk sporunda başarının önündeki en büyük engelin yeterince gelişememiş spor kulüpleri olduğu sonucuna vardım.

kulüpler spor yönetiminin temel taşıdır. Kulüpler güçsüzse federasyonlar güçsüz, federasyonlar güçsüzse ülkede spor güçsüzdür, zayıftır. Bu federatif yapılanmanın gerektirdiği bir sonuçtur. Kitabı yazmaktaki amacım, Türkiye’nin sosyo-politik ve ekonomik şartları ile içinde bulunduğu spor ortamını ayrıntılı olarak değerlendirerek, kulüplere, hayatta kalmanın ötesinde hem kendilerini hem de Türk sporunu ileriye götürmeleri için neler yapabileceklerini açıklamaktır.

Elinizdeki kitap üç bölümden oluşuyor. Birinci bölümde Türkiye’de kulüplerin içinde bulunduğu ortamı kuşbakışı bir perspektifle dünyadaki türdeşlerini temel alarak incelediğim; yapı, işleyiş ve spor yönetimindeki rollerini değerlendirdiğim, eksik yönleri ve sorunlarını dile getirdiğim bir makro yaklaşım yer alıyor. Bu bölümün sonunda kulüplerin ne tür bir yapılanma ile en büyük sorunları olan finansal yetersizliklerine çözüm bulabilecekleri tartışılıyor.

İkinci bölümde bir kulübün kuruluş aşamasından başlayarak etkili biçimde nasıl yönetileceğini açıkladığım mikro yaklaşım sunuluyor. Kulüplerin finansal yapılarını güçlendirmeleri için yönetim fonksiyonları, finansal yönetim ve pazarlamaya ilişkin ayrıntılı bilgiler örnekler ile açıklanıyor.

Üçüncü ve son bölümde ise Almanya ve Türkiye’deki spor kulüplerinin karşılaştırmalı analizi konulu doktora tezimin önemli bulguları aktarılıyor. Bu bölümün sonunda iki ülke arasındaki farkın temelde kulüplerin spor sistemi içindeki yapısal sorunları olduğu ve bu sorunların Türkiye’deki kulüplerde finansal açmazlara yol açtığı anlaşılıyor. Neticede kitabın üç bölümü de kulüplerin finansal yönden güçlü olmalarının önemini vurguluyor ve bu konuda yapılabilecekleri açıklıyor. Bu nedenle bu kitap, güçlü kulüpler yaratarak sporda güçlü federatif yapılanmayı sağlamak ve güçlenmiş, yaygınlaşmış ve başarılı bir ulusal spor ortamı yaratabilmek üzere büyük resme ışık tutuyor.

Kitabın başta spor bilimleri fakültelerinde okuyan öğrencilerime, genç akademisyenlere ve araştırmacılara , sonra spor kulübü yöneticilerine, çalışanlarına, gönüllülerine ve nihayet spor yönetiminden sorumlu devlet birimlerindeki bürokratlara, teknokratlara ve karar vericilere faydalı olacağını, rehberlik edeceğini temenni ediyorum